[Kültür Sayfasına Dön] [Ana Sayfaya Dön]
Güncelleme: 01 Nisan 2005Sözlüğe katkıda bulunmak için tıklayın! Diğer Yerel Sözlükler
Elyosca Sözlük
Aşağıda derlenen kelimeler köye ait oldukları düşüncesiyle sözlük kapsamına alınmıştır, bilgimiz dışında bazı kelimeler diğer yörelerde de kullanılıyor olabilir. Sözlüğün oluşturulmasında isimlerini burada tek tek sayamayacağımız pek çok kişinin katkısı olmuştur. Bu kişilere, köy kültürümüzü yazıya dökme gayretlerimize katkıda bulundukları için çok teşekkür ediyoruz. Not: Dilimizde bulunan özel bir ses var ki bunu bilinen Türkçe karekterlerle ifade etmek zordur. Bu sese benzettiğimiz en yakın ses gırtlak ve arka damakla çıkarılan h sesidir (hırıltılı h). Bu sözlükte bu ses ğh olarak belirtilecektir. Bu sesi dinlemek için tıklayın (ğhaeg)
Kelimeler
A B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z
AAbdal: Açık saçık dolaşmak Acımuğh: Açgöz Açığh Etmek: Zıttına gitmek, (birine) inatlık etmek Adışaşı: Yöreye özgü bir tür çorba Ağırı!: Velasıl Ağhmun: Doğal gübre Allah Vere: Umarım Aluça: Erik Anuğ: Dağ kekiği Ağpiyer Löblezi: Börülce Ağura Yatırmak: Asma ağacının uzayan dalını toprak altından geçirerek kök salmasını sağlama işlemi Ağuz: Doğum yapan hayvanın ilk sütü Ar gelmek: Utanmak Assalatı: Bilerek Ayağa Tutmak: (çocukların) Tuvaletini yaptırmak Ayak yolu: Tuvalet
BBacılık: Kızlar arasında çok yakın iki arkadaşın bu yakınlıklarını kardeşlik ile özdeşleştirmek için birbirlerine verdikleri ad (bkz. gardaşlık) Badırık: Ekşi Balcan: Patlıcan Bastığ: Pestil Başocağı: Odanın köşesinde banyo yapmak için kullanılan yer Beçara: (Bi çare) çaresiz, zavallı Bede Gitmek: Komik gelmek, komiğine gitmek Bedeli: Kış mevsiminin belli bir bölümü için kullanılır Berdoş: Ortaboy kazan Bığhçı: Bıçak Bıldır: Evvelki yıl Bidomuş: Fakat, ama Biğhari: Baca yolu Bidüze: Dosdoğru Bile: Beraber (örnek: bile gidelim) Bitmek: Yetişmek Bitöğü: Bölünmemiş, bütün, tam Bizoğu: Saf insanlar için kullanılan bir yakıştırma (Buzağı) Boğalek: Büyük baş hayvanların zehirli ot yiyerek azgınlaşması Boğalek sinegi: Bir sinek türü Boğarsuğh: Gırtlak Boranı: Pipirim(semiz otu) ile yapılan cacık Bön: Saf Böbrek Erük: Bir erik cinsi Budama: Kesimi gelen meşe ağacı Bulamaç: Un ile yapılan ve muhallebi görünümünde olan bir çeşit yemek Burçalığ: Köyde “tekedaşşağ” da denilen, kökü yenilen bir tür yaban bitkisi Burma: Hayvanlar için kışın tüketilmek üzere hazırlanmiş otun burulmuş şekli
CCazu: Cazgır, cadı Cenger: Bakır kazanın oksitlenmesi Cereme: Ceza Cığigine Binmek: Yakalamak Cıngır Çıkartmak: Olay çıkarmak Cırtlan: Çok yaramaz Cin Löblezi: Ağpiyer fasülyesi için kullanılan diğer bir kelime (börülce) Cizlavit: Yemeni, ayakkabı Cöğap Etmek: Red etmek, saygısızlık etmek
ÇÇağa: Çocuk Çağaboğan: Büyük çekirge Çangal: Küçük şelale Çapmak: Koşmak Çarçıbezen: Salyangoz Çarpı: Cevizi ağacından düşürmek için kullanılan uzun sopa Çaşkur: Dağlarda yetişen ve ineklerin çok sevdiği bir çeşit ot Çatallastik: Sapan Çatı kurmak: Keklik avı için kafesle avca çıkmak Çaykuşu: Derelerde yaşayan bir kuş çeşidi Çebiş: Genç teke Çedene: ! Çeküce: Çekirge Çelem: Turpgillerden olan ve kökü yenen bir kışlık sebze Çelem Piri: Turpgillerden bir çeşitsebze, yapraği sarma ve yemeklerde kullanılır Çeribaşı: Lider keklik Çemçe: Kepçe Çıbla: Kurutulmuş keven Çırban: Köyde tarlalara su dağıtımını düzenleyen ve kontrol eden kişi Çırpı: Ateşi tutuşturmak için kullanılan küçük ağaç dalları Çiin: Omuz Çinçagına Binmek: Omuza binmek Çinemelik: ? Çit: Tülbent Çoban: Elde şekil verilmiş avuç iç (tarhana çobanı) Çora Gelmek: (beddua) Çortun: Köy evlerinin dam kenarına yerleştirilen ve damda toplanan yağmur sularının damdan aşağı akmasına sağlayan ağaç kütüğünden yapılan alet Çüşe almak(binmek): Omuza almak(binmek)
DDağım: Dardağan Daşlıca Armut: ? Damahkar: Umursamaz Degirmi: Tane! Deleme: Topaç Dellal Çagırmak: Köy muhtarının köylüleri alınan kararlardan haberdar etmek için genellikle akşam vakitleri köyün en yüksekteki evin damından köylülere yüksek sesle duyurması Derhe: Ağaç dallarını kesmek için kullanılan orak şeklinde oldukça büyük kesici alet Deyindirik (veya Deyin): Sincap Dıkka: Nokta, bilye Dıram: Bir tür yumuşak ve yassımsı kaya cinsi Dibe Çalmak: Bozulmak (yoğurt vs. gibi) Dikdikiye kalkmak: Ayağa kalkmak Dikenburnu: Bögürtlen Dil Örkenmek: Dil taklidi etmek, birinin konuşmasını alaylı bir biçimde tekrar etmek Dingıl: Çıplak Dink: Soku Dink dögmek: Buğdayı döğme (dövme) haline getirme işlemi Doğunuğh: Örkenin ucuna bağlanan üçgenimsi dal parçası Dölbent: Tülbent Döörsügün: Bir sonraki gün Dunguş: Bir tür kuş
EEbem Kümeci: Dağlarda kendiliğinden yetişen bir çeşit şifalı bitki Ecinni: Hayalet Eğiş: Büyük metal karıştırıcı Eğlenmek: Oyalanmak Ekis Gibi: Aksilik bu ya Ellağı: Yakın kimse Ellesen: Sahi mi? Essah: Sahi Eskötek: Zavallı Eşbabiye: Kuru kaysı Eşğere: Aşikar, ortalıkta Evlek: Bir evin ihtiyacı kadar olan ürünün ekildiği tarla parçası Ev Çarpmak: Evin içini beyaz veya kırmızı toprak ile boyamak Eyem: Hava, hava durumu Eze: Kibrit
FFerfene Çıkartmak: ? Ferik: Genç tavuk Feriktirmek: 1-Sıkıştırmak, 2-Kandırmak, aldatmak Fışkı: Hayvan dışkısı Frek Balcanı: Domates Firik: Olmamış badem, çağla Fit Otu: ? GGağırığh: Balgam Galemguş: Bir tür dut çeşidi Gangal: Dağlarda kendiliğinden yetişen dikenli bir bitki Garaçı: Çingene Gardaşlık: Köydeki erkekler arasında çok yakın iki arkadaşın bu yakınlıklarını kardeşlik ile özdeşleştirmek için birbirlerine verdikleri ad (bkz. bacılık)
Gegoin: Zayıf, biçimsiz Gem: Öküzlerin sürdüğü harmanda buğdayı sapından ayıran tahtadan yapılmış alet Gem Sürmek (döğmek): Buğdayı sapından taneyi ayırmak ve sapı saman hale getirme işlemi Gevar: Su arkı Gevsü Yumak: Çamaşır Yıkamak Gezeme: Kışın ateş yakılan ve ekmek pişirilen kapalı yer, arakat Gıjlanmak: Kaymak Gıle: Küçük Gımıt: Başa sarılan (atılan) örtü Gıp gıp Gıdılanmak: Bir şey için çok çabalamak Gıynağh: Cevizin içi Gişi: Herif Gogo: Çocuk korkutmak için kullanılır, “Bak, çembellikten Gogo Geliyor!” (bkz: Çocuk korkutma) Gögüş: Yeşilimsi, kertenkele Gömgöğ Olmak: Üşümek Görmecük: Sonradan gören Göze: Kaynak su Gözmek: Tarla sulamak için yapılan küçük göletlerde suyun önünü tutmak ve suyu kontrollü bir şekilde bırakmak için kullanılan kısmı. Genellikle düz bir sal taşın ortası delinerek yapılır Guşğhana: Tencere Gufa: Küfe Guz: Güneş görmeyen yer Guzugulağh: (Kuzukulak) Dağda yabanıl olarak yetişen, yaprakları ekşimsi (mayhoş) ve yenebilen bir tür yaban bitki Guzuğh: Meşe ağacının meyvesi Güğük: Taze cevizin üst kabuğunun soyulmuş şekli Gülala: Kadife çiçeği
ĞĞhaeğ: Taze; henüz olmamış, olgunlaşmamış. Genellikle olmamış meyveler için kullanılır Ghaeg.wav Ğhacil Olmak: Mahçup olmak, utanmak Ğhağh: El alem, yabancı Ğhampeğ: Evin içindeki merdivenlerin üstünde bulunan ve üst katlara çıkışı engelleyen zemin boyunca açılıp kapanabilen tahtadan yapılmış kapı Ğhamursuz: Mayasız hamurdan sac üzerinde yapılan çok ince ekmek Ğhapçı: ! Ğhapan: El terazisi Ğharal: Büyük çuval Ğharap gelmek: Ağırına gitmek Ğharığh: Tarlalara su getirmek için kazılmış su yolu Ğhayınlık etmek: Kıskanmak Ğhıllı değil!: Az değil! Ğhorata Etmek: Sohbet etmek, konuşmak Ğhortut: Bağ budanırken bağdan kesilen çubuklara verilen ad Ğhıllik: Güveç, toprak kap Ğhımça: Avuç miktarı kadar Ğhırçik: Eski, yırtık-pırtık bez parçaları Ğhızar: Ağaç biçmeye yarayan alet, testere Ğhınik: Olmamış ceviz içi Ğhrik: Eski ayakkabı Ğhurğh: Sabır Ğhurğhu Olmamak: (veya Ğhurgğu Dar Olmak) Sabrının olmaması Ğöğ: Taze; henuz olmamış, olgunlaşmamış Gusğhana: En küçük tencere
HHarz Etmek: Hoşlanmak, hoşlaşmak Havas: Heves Hayangeme: Ortalığı karıştırmak Hayıf: Yazık! Hayıfı Gelmek: Acımak Haylamak: Acele etmek Heket: Masal Heket Heketlemek: Masal anlatmak Hebbe: Tane Hedik: Dişi çıkan çocuklar için hazırlanan nohut ve buğday içeren bol sulu bir yemek Hersi Çıkmak: Sinirlenmek Hezeng: Büyük destek Him: Duvar kalınlığı, 50 cm uzunluğundaki uzunluk ölçüsü Hombaba: Cevizin içini bir bütün olarak çıkartmak. Çevizin parçalanmamış içi
Iİİbop: Yalnız, tek beşına İbop Kuşu: İbibik kuşu İçeri Ev: Kiler İfağ: (Ufak) Küçük İrisfay Etmek: Yaygara koparmak (genellikle malamat ile kullanılır, örnek: irisfay malamat etmek)
J
KKanatma Sakız: Kenger sakızı da denilen ve kenger bitkisinden elde edilen, oldukça sert türden sakız Kanlıkulak: Köyde kış günlerinde oynanan bir oyun ismi Karagough: Kekliklere verilen sütlü bir bitki Kekeç: Gaga Kekeçlemek: Gagalamak Kekeşmek: Uyuşmak, karıncalanmsk Kenger: Dağlarda kendiliğinden yetişen ve kökünden sakız elde edilen dikenli bir bitki Kerecollı: Avare Kermeş Koşmak: Ayak ayak üstüne atmak, bağdaş kurmak Kertoş: Kertenkele Keven: Dikenli dag bitkisi (geven) Kırtik: (Bi kırtik) çok az Kıska: Soğan tohumu Kinoğu: Evlerde ekmek pişirmek için ekmek sacının kurulduğu yer Kirtimit: Sert,pürüzlü, pürüzlü olmak Kisögü: Yanık odun parçası Kocamanı Yiyen Kurt: ? Körembekeşen: Aşağı yukarı, şöyle böyle Körmen: Dağlarda kendiliğinden yetişen pırasaya benzeyen yabani bitki Körmenli Ekmek: Körmen bitkisi katkılanarak yapılmış ekmek Kötmek: Küçük kuru ağaç parçası Köynek: Atlet, iç çamaşır Kubaşmak: Ortaklaşa yapmak, imece Kuşaklık Toprak: Evleri boyamak için kullanılan bir tür kırmızı toprak Küflet: Karabalık Külbe: Küçük kazma Küncü: Susam
LLağ Etmek: Alay etmek, küçümsemek Lağap: Lakap Langa: Kocaman, iri Lembekir: Pilav tabağı Lığlamak: Yuvarlamak Livinç: Dağlarda kendiliğinden yetişen bir tür yabani ot. Loğ: Evin damlarındaki toprağı sıkmak (sıkılaştırmak) için kullanılan taştan yapılmış alet Loğ Çekmek: Loğ aletini kullanma eylemi Löblez: Fasülye
MMağ: İnşaatlarda kullanılmak üzere düzğün kesilmiş ağaç kütüğü Mahana: Bahane Mahanaya(Bahaneye) Bakmak: Nemden su kapmak Makine(eski dil): Taşıt, araba Malagof: Bayan iç çamaşırı Malamat Etmek (olmak):Rezil etmek (olmak) Marak Etmek: Üzülmek Maraylık Etmek: Yalakalık etmek Maş: Büyüklüğü merçimek kadar olan yeşil renkli bir tür tahıl çeşidi Maşaşı: Maş ile yapılan bir tür çorba Maşara Çekmek: Tarlalarda fidan ekmek için açılan sıralı kanallar Mayıs: Hayvan dışkısı, tezek Mazı: Meşe ağacının meyvesi (boyacılıkta cila hammaddesi olarak kullanılıyor) Mekirif: Pis, pasaklı Merek: Hayvanlar için kışlık yiyeceklerin saklandığı yer Merkep: Eşşek Meri: Dişi Meteres: Keklik avlamak için yapılan taşlarlarla örülen sığınak Mığıl Yemek: Hoşlaşmamak, hoşlanmamak Mığaahat Olmak: Sahib çıkmak Mikeri: Erken olan Minço: Küçük Mucurum: Halsiz Musandere: Ev odalarında duvara gömülü yatak yeri Muz (tadı) Ekşimsi, mayhoş; özellikle ekşi narı tanımlamada kullanılır Müzmehel: Beli tutmayan
NNalın: Ağaçtan yapılmış tokyaNorguz: Baharda dağlarda açan çok renkli bir kır bitkisi
OOğhlağı: Ekmek açmak için kullanılan ince ve düz çubukOğhmaki: Meğerse Ota Düşmek: Yazbaşında dağdaki otları derme işlemi Oylum: Ağaç türü
ÖÖrken: Keçi kılından, elde örülmüş uzun ve kalın ip. Yük taşımak için kullanılır Ölüm Guşu (Kuşu): Baykuş Öskemek: Özlemek Ötme: Köy evlerinde evin hayvanlar için ayrılan birinci katında ahır ile mereğin açıldığı orta kısım, salon Ötürük: İshal
PPağhtik: Kendi kendine yetişen bir tür tarla otu Palan: Semer Palaz: Keçi kılından yapılmış yere serilen örtü Pancar Piri: Pançar yaprağı Papuğ: Patik Papur: Araba yolu Part: Otuz burma ota karşı gelen bir birim Part: Karın, mide Patos: Sap ve samanı birbirinden ayırmak için kullanılan ve elle çalıştırılan makine Perkimek: Sertleşmek, sertleştirmek Pırğheng: Su taşımak için kullanılan kilden yapılmış boru şeklindeki su arkı Pingel: Tavukların yumurtlaması için sürekli bırakılan yumurta Pipirim: Semiz otu Pişik: Kedi Pişolo: Ağpiyer löblezi (börülce) ve pipirim (semiz otu) ile yapılan bir tür yemek Pofulamak: Sinirlenmek Püşürük: Damların sümüklerini sıvamak için hazırlanan topraktan hazırlanmış harç
RRağap Etmek: ? Recber: Tarım ile uğraşan
SSadama: Sadece Sakız Piri: Dışbudak ağacının ilkbaharda açan ilk yaprağı Sal: İnce, düz taş Sarı Erik: Kaysı Segelmek: Yanmak, dağlamak Segirmek: Birden, aniden sıçramak Selağhana: Başıboş dolaşmak, başıboş dolaşan Sele: Sepet Semte Gelmek: Kolayına gelmek Seplemek: Bırakmak,azat etmeek Setirgen: Un kavrulup, tarhana susam, döğme(yarma), ceviz, çedene karıştırarak hazırlanan çerez. Sığ: Yük çuvallarını eşekle taşımak için çuvalları birbirlerine bağlamada kullanılan bir ucu sivri, yaklaşık 30 cm uzunluğunda ve 1 cm çapında ince ve düz ağaç parçası Sığır: Aptal Sıkı Taşı: Düzleştirme işinde kullanılan bir yüzü çok düzgün taş Sırtarmak: Sırıtmak Sitar Etmek: ? Siyeng Otu: (Sinek Otu) Enli yapraklı yabani bitki Soğuşup gitmek: Çekip gitmek Soku: Taş Soku Dögmek: Soku taşında buğdayı döğmek Soğlum: Sepet yapımında kullanılan, esnek ve ince-uzun olan ağaç Soyğha: İstenmeyen şey Sökün: ! Söönmek: Sevinmek Sucuk: Ceviz ve pestil şiresinden yapılan kışlık çerez Suluk: Başocağı Suturağh: Tavan Suvarmak: Sulamak Suvarmak: Küfretmek (Argo) Sümük: Damların kenarlarınına verilen ad Sümük Arısı: Evlerin damında yuva yapan arı cinsi Sümük Kuşu: Serçe Sütlügen: Bir çeşit çiçek
ŞŞadıman: Şen Şakalamak: Büyük parçalara ayırmak Şapalağ: Tokat Şaplatmak: Rahatsız edicişekilde ses çıkarmak Şeb: Çok tuzlu Şelleklemek: Alıp götürmek Şeple: Sopa, uzun çubuk Şerhe Kesmek: Şehriye kesmek Şeytankulağı: Kendiliğinden yetişen ve büyük yapraklı çiçeği olan bir tür otumsu bitki Şeytan Şapalağı: Yaramaz, delidolu (Daha çok yaramaz çocuklar için kullanılır) Şikar: Kendini beğenmiş, ukala (Şikar şey! Bkz. Özgün Sözler) Şişürük (veya Şüşürük): Balon Şivet: Cin, peri
TTağa: Tarlaların yanında olan ve farklı bir ürün ekilen yer, küçük tarla Taayın: Galiba, herhalde Tamaşa Etmek: İzlemek Tanuğun: Un ve tarnana ile yapılan bir tür yemek Tay: Eşşeğe ve katıra yüklenen yükün iki eşit parçasından herbiri Teeyek: Asmanın filizi Tekedaşşağ: Kökü yenen bir tür yabani bitki, burçalığ Tekne: Üzümün ezildiği ve suyunun çıkarıldığı ağactan veya betondan yapılmış yer Tentene Dantel Terlik: Şapka Teşt: Büyük bakır leğen Tikelenmek: Yaramazlık yapmak Toğanmak: Dokunmak Tombilecek: Takla, takla atmak Tomuz Kuşu: Ağustos böceği Topallağ: Yuvarlak, küresel Töremek: Üremek Tram: Bir çeşit yumuşak kaya cinsi Tum: Tarlanın kenarında olan ve tarlaların sınırını belirleyen çimli kısım Tumtuğ: Damlardan kürenen karın yerde oluşturduğu birikinti Tutma: Tuzlu ayran
UUçmağ: Dağlarda kendiliğinden yetişen ve baharda açan güzel kokulu bir bitki Uneleyen: Bir kuş çeşidi Uruncağ: Salıncak Uyaz: Sivrisinek
ÜÜsküre: Tas
VVelvele: Ortalığı karıştırmak, kargaşa çıkarmak
YYal: Hayvan yemeği Yaltanmak: İlgisini çekmek, yağ çekmek Yarpuz: Sulak yerlerde kendiliğinden yetişen bir çeşit ot Yarpuz Çorbası: Yarpuz bitkisiyle yapılan köyümüze ve civar yöreye özgü lezzetli bir çorba Yaryaya vermek: Tarla sahibinin ekinin yarısını almak şartı ile tarlasını başka birinin kullanımına vermesi Yelli: Sürekli Yengicek: Hafif, taşınabilir Yerdamı: Bazı köy evlerinde temel üzerinde inşa edilmeyip de evin arkasındaki eğimli arazi üzerinde yapılan ve eve birleştirilerek evin üçüncü katını oluşturan kısmı. Yılana Ağu Veren: Bir tür yeşil renkli kertenkele Yılangec: Yengeç Yinğah: Tahteravalli
ZZaar: Herhalde Zağal: Boşboş Zağar: Başıboş Zangı: Bön, aptal Zed: Yemek Zımzığh: Yumruk Zil vermek: Filiz vermek Zingir: Taşların aralarında yetişen yosunumsu bitki Zonga: Çift kanatlı kapıların arkasına kapıyı arkadan kilitlemek için sürgü olarak kullanılan uzun tahta parçası
Atasözleri ve Deyimler
Ağızda gurbet eşşeği kuzlamak: Çok konuşan, başıboş Alo Garısı (Karısı) Gibi Giyinmek: Rüküş giyinmek Çembellikten Gogo Geliyor! Çocukları korkutmak için kullanılan bir deyiş! Debelen ki Debelenesin [Deyim]: Geniş alanı ve araziyi tanımlamada kullanılır Dört Gıça (Kıça) Kalkmak [Deyim]: Yaramazlık etmek Eşşek Yatsa (otursa) Kuyruğu Dışarda Kalır! [Deyim]: Küçük ve dar yerleri tanımlamada kullanılan bir deyim Gıp Gıp Gıdılanmak [Deyim]: Bir şey için çok çabalamak Gımıl Gibi [Deyim]: Çok kalabalık olmak Hangi Dağda Kurt Öldü de...... [Ata söz]: xxx
İşgilgillerin Kazanı ile Kırk Derim Kırkbir Demem! [Deyim]: Küçük olan şeyleri vurgulamak için kullanılır Lapsu Olmak [ Deyim]: Çok ıslanmak Merhemetten Maraz Tesir Olur: ? Ölme Eşşegim Ölmede Yonca Otu Bite(yetişe)de Yeyesin(yiyesin) [Ata söz]: Olması pek mümkün gözükmeyen veya yakın zamanda olacağa benzemeyen olaylar için kullanılır Top Gibi Olmak (Turp gibi olmak): Çok iyi ve sağlıklı olmak Yengicek Canlı Olmak veya Canı Yengicek Olmak [Deyim]: İşleri çok çabuk bitirmek, veye işlerini çok çabuk bitiren kişi
Özgün Sözler
Çocuk Sevme
Oğul Ölem Başımı Yeyesin
Çocuk Korkutma
Çembellikten gogo geliyor! Çocukları korkutmak için kullanılan bir deyiş!
Seslenişler, Ünlemler
Allah vere: Umarım!
Anan Başını Yeye! Bak şu işe!
Kefdesa: Ne güzel!
Ellesen: Sahi mi?
Ninayağh ki! Ne yapalımki
Şikar şey!: Hadi oradan, kendini beğenmiş!
Dualar ve Beddualar
Her nekadar arzu etmediğimiz şeyler olsada kültürümüzün bir parcası olduğunu düşünerek beddualarımızı da sözlüğümüze eklemeyi uygun gördük.
Bitmeyesice! [bed]: !
Belin-Budun Biçile [bed]: !
Eyle belekim(umarım) Göğ gedesin (gidesin) [bed]: Umarım genç yaşta(olgunlaşmadan) ölürsün!
Ğhaeğ Gedesin: Genç yaşda ölesin!
Gaful Gadaya Gelesin! [bed]: ?
Garnagassı(Karın Ağrısı): Hadi ordan!
Garnın Gapıya Gele!: ! Gettuğun(gittigin) Yerden Geri Gelesin![bed]: Kızlar için kullanılan beddua, evliliğin iyi olmasın! Gögermeyesice!: ! Göru Boklunun Oğlu [Bed] ! Kara Yere Olsun (olasın): ! Kökün Kesilesice [Bed] ! Partını (karnını) Kapıya Getirmek ! Segelmeyesice! [bed]: ! Töremeyesice! [bed]: !
Yarım Yollarda Kalasın[bed]: Genç yaşta ölesin
Yere Giresice [bed] !
|